Hani hep dersiniz ya, “şu erkeklerin de varı yoğu bir zevk verdirgeçleri var, o da olmasa ne yaparlardı acaba?” diye. (Zevk verdirgeç ne demek unuttuysanız eğer, bakınız; Giriş kısmı. Hayır, çok çabuk unuttuğunuzu biliyorum o bakımdan hatırlatayım dedim)
Eski dönem erkek heykellerini inceleyin isterseniz, hepsinin malı mülkü ortadadır. Neden? En önemli yerimizi iyice irdelemek için tabiki! Siz hiç bu şekilde yapılmış bir kadın heykeli gördünüz mü?
Evet, biz erkeklerin varımız yoğumuz bir zevk verdirgecimiz var ve bununla övünürüz, neden?
Sizin var mı şekerim?
Yok değil mi? O zaman konuşmayın!
Şaka bir tarafa (ki her şakada bir gerçek payı olduğunu unutmamakta fayda görüyorum) bu konunun sizi ilgilendiren tarafına geleyim;
“Ebat mı, işlev mi?” sorunsalı!
Gerçek şu; ufacık şeyin işlevi olsa ne olur? Diş kovuğunu doldurmaz hesabı!
“Ebat değil, işlev önemlidir” sözü, zevk verdirgeci küçük olan erkekleri teselli etmek için uydurulmuş koca bir yalandır, hepsi bu!
Zevk aldırgacın içi, derinin oldukça altında olan ve miktarı çok az olan sinirlerle örülüdür. Bu böyledir çünkü erkek organında olduğu gibi sinir ağı çok sık ve deri yüzeyinde olsaydı çocuk doğurmanın acısına hiç bir kadın katlanamazdı!
Yani Tanrı size kıyak geçmiş aslında, sevildiğinizi bilin!
Şimdi, hem deri yüzeyinin oldukça altında hem de sınırlı sayıda olan ve hissedip zevk sarhoşu olmanızı sağlayan bu sinirlerin uyarılması için, ciddi bir baskı uygulanması şarttır. Ancak bu baskının yeterli düzeyde olabilmesi için, zevk verdirgecin özellikle eninin kalın olması ve elbette boyunun da endamlı olması gerekmektedir.
Bir kadının zorlanmadan orgazm olabilmesi için gereken ebat en az 14 cm’dir, bu uzunluğu bir de kol gibi diye tabir edilen kalınlık süslerse değmeyin keyfinize.
Peki, bir erkeği gördünüz beğendiniz, veresiniz geldi. Ok, ama çıkarta göster, malı bi görelim diyemezsiniz, teknik açıdan itici durur, yakışık almaz, sizin gibi cici bir hanım kızımıza hiç mi hiç yakışmaz.
Ne yapacaksınız peki?
İki yol var.
Birincisi daha önce o erkekle birlikte olmuş bir tanıdığınızdan referans almak, ki kesin bilgi demektir bu. (ancak referans verenin size gıcığı varsa o ayrı)
İkincisi ise % 90 tutan bir yöntemdir.
Nedir bu? Şudur;
İslam metafiziği aklınızın alamayacağı kadar derindir ve çok ilginç bilgiler barındırır. Bunlardan biride fizyonomi, yani kişilerin fiziksel görünümlerine göre, görünmeyen özelliklerini tahmin etme yöntemidir.
Fizyonomi bilgileri ile bugüne değin birebir görüşüp soruşturduğum kadın kız tayfasından aldığım bilgiler arasında ciddi bir paralellik olduğunun fark ettim ve altın değerindeki bu bilgiyi de sizlerden esirgememeye karar verdim, sevildiğinizi bilin!
Sarışın ve mavi gözlü erkeklerin zevk verdirgeci genelde küçüktür ve bu erkekler yatakta rezalettir. Ayrıca çok çabuk boşalırlar ve size seksi zehir ederler.
-Necati nooooldu?
-Erken boşaldım be canım!
-E bu hep böyle olacaksa baştan söyle de bende erken boşanayım canım!
Esmer erkeklerin zevk verdirgeci genelde ideal ebatlarda ya da üzerindedir ve yatakta azmış boğa gibidirler! Bilmem anlatabildin mi? Nerden mi biliyorum? E ben de esmerim şekerim!
Kumral erkeklerin zevk verdirgeçleri ise ortalama bir değere sahiptir ve yatak performansları da eh işte nispetindedir.
Vücudu kıllı erkeklerin cihazları göreceli olarak daha büyük olurken, kılsız vücutlu erkeklerin cihazı daha küçüktür.
Şimdi, seçin beğenin alın götürün!
Hazır yeri gelmişken şu meşhur G noktanıza da bir dokunmak istiyorum.
Nedir bu G noktası? Yenir mi? İçilir mi? Neye yarar? Yoksa şehir efsanesi midir?
Hayır değildir, vardır ve gerçektir ancak sorun şu ki her kadında yoktur! Tanrı’nın sevdiği kullarına bir lütfudur!
G noktası gerçekte klitorisin bir uzantısıdır! (Klitoris ne mi? Açta biraz kitap oku cahil!)
G noktası, içeriye doğru uzamış ve bir yol bulup zevk aldırgacın duvarından kafasını çıkartmayı başarmış minicik bir klitoris parçasıdır hepsi bu! Tıpkı karı delip geçen bir kardelen çiçeği misali.
Zevk aldırgacınız yolu ile orgazm olabiliyorsanız G noktanız var demektir. Yok, eğer olamıyorsanız G noktanız yok demektir.
G noktanız yoksa eğer üzülmeyin, alfabede bir sürü harf var, alın onlardan birini deneyin!
Yani sözün özü, G noktanız var diye şımarmayım, Allah’ın tokadı serttir bunu da unutmayın!
Biz erkekler için nasıl teselli ikramiyesi babında ebat değil işlev önemlidir yalanı uydurulmuşsa, siz kadınlar içinde benzer bir yalan var elbet. Orgazm olamıyorsanız, efendim neymiş, orgazm orada değil beyinde bitermiş! Yok artık daha neler! Adam sizin beyninizi mi düzüyor ki bu iş beyinde bitsin? Orgazm olamıyorsan G noktan yoktur, hepsi bu!
Şimdi G noktası ve ebat ne alaka diyebilirsiniz, dediniz mi yoksa?
O minicik noktaya zevk verdirgecin yeterince baskı yaparak sürtünmesi gerekir ki orgazm olabilesiniz. E adam gibi baskı yapabilmesi içinde adam gibi, pardon hayvan gibi ebatta olması gerekir şekerlerim!
Şimdi soruyorum siz, lütfen dürüst olun, yalana dolana kaçmayın;
Ebat mı? İşlev mi?
Değil mi ama?
Birlikte olduğunuz partnerinizin ebadı küçük mü? İki çözüm yolu var;
Birincisi; basın tekmeyi gitsin, büyük ebatlı birini bulun!
Eğer bu mümkün değil diyorsanız bir sex shop’a uğrayın ve istediğiniz boy ve renkte bir hatta birkaç vibratör alın, alırken titreşimli olanları tercih edin. Yok, utanırım gidemem diyorsanız internet üzerinden verin siparişi anında adrese teslim. Yok, buna verecek para nerde diyorsanız koşun gidin bir manava, istediğiniz ebatta bir muzun sizi uçuracağından şüphe duymayın!
Ama salatalık, havuç gibi kırılgan sebzelerden uzak durun, demedi demeyin, büyük sözü dinleyin!